ÖZEL HABER- Özhaseki: “Aklık varsa karalık hayır varsa şer hep bir arada insanoğluna düşen iyilerden olmak iyilik yapmak ve iyilerle birlikte hareket etmek. Bu zıt duyguları birkaç gündür yaşıyoruz. İki gün önce Cumhuriyetimizin 100. Yılıydı devlet olarak millet olarak coşkuyla kutladık ve çok güzel gösterilere haz alarak 85 milyon millet iştirak ettik. Evlerimize geldik ve televizyonları açtığımızda bu coşkulu ortamdan bir anda morallerimizin bozulduğu ve içtiğimiz suyun bile boğazımıza düğümlendiği bir ortamda karşı karşıya kaldık. Filistin’de mazlumlar öldürülüyor İsrail hükümetinin emrindeki katiller ordusu çoluk çocuk demeden yaşlı demeden kadın demeden öldürmeye devam ediyor. Vicdanı olan herkesin katlanamayacağı bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Bugün yine burada keyifli bir gündeyiz dünyanın dört bir tarafından misafirlerimiz var 140 ülkeden buraya kadar gelmişler. Onları da ağırlamanın kadim medeniyetimizi göstermenin ev sahipliği yapmanın da elbette ki onurunu ve gururunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
“MEDENİYETLERİN BİRLEŞTİĞİ ŞEHİRDEYİZ”
Özhaseki: “Bugün kıtaların ve özellikle de medeniyetlerin birleştiği bir şehirdeyiz. Eşsiz kültürüyle tarihiyle nice güzellikleri bağrında barındıran İstanbul şehrindeyiz. Ve onun kalbi olan Üsküdar’dayız. Binlerce yıllık tarihi olan onlarca ırk ve medeniyete ev sahipliği yapmış olan ve adeta bir acık hava müzesi gibi olan İstanbul’da olmak bizim için onur verici. Ve tüm misafirlerimize de böyle bir şehirde ağırlamaktan dolayı mutluluk duyuyoruz” dedi.
Özhaseki “Bizim medeniyetimizde şehir çok önemli bir yere sahip. Çünkü bilim adamları derler ki: Dünyada insanoğlunun topluca yaşadığı en eski yerleşim yeri olan iki bölge var. Birincisi Mezopotamya, ikincisi Anadolu topraklarıdır. Evet, bizim bu şehirlerimizi Anadolu topraklarında onlarca medeniyet iz bırakmış ve kavimler yaşamış bugün de bin yıldır bizler yaşıyoruz ve çok önemli işlere imza atarak bir medeniyet inşa ediyoruz. Bir tarafta şehirlerde üretim var ticaret var sanayi var ama bir taraftan da ikili insan ilişkileri var. Hayat sürüyor ve kültür var sanat var din var. Bütün bunların bir arada bulunduğu bir ortamı tarif edebilmek mümkün olmasa gerek” açıklamasını yaptı.
"MUHALAFETİN BELEDİYECİLİK ANLAYIŞINDA BÜYÜK PARALARI ORGANİZASYONLARA ALGI YÖNETİMİYLE UĞRAŞTIKLARI ACI BİR GERÇEK”
Özhaseki: “Eğer Belediye Başkanları ufuklu insanlarsa şehirlerini severek hedef koyup gayret ediyorlarsa şehirler hızla büyüyüp ve gelişir. Değillerse Allah korusun tam tersi olur. Sürdürülebilirlik denilince birçok belediye başkanı arkadaşımız ne yazık ki merkezi hükümetlerin sadece kendine ayıracakları paylardan ne kadar çok alacağını düşünerek sohbete başlıyorlar. Hâlbuki bir taraftan şehirlerimizin geleceğini inşa ederken şuanda Allah korusun kirlettiğimiz dünyanın çocuklarımıza zehir olarak bırakılan bir miras olarak düşünmemiz lazım. Bir taraftan da eğer kaynak meselesi söz konusu ise bu konuda ise herkesin üstüne düşeni hakkıyla yapması lazım. Nihayetinde bunu söyleyen arkadaşınız beş dönem üst üste seçime girmiş. Büyükşehir belediye başkanlığı yapmış birisiyim. Bir Belediye Başkanı’nın önce para yönetimini bilmesi lazım, iki insan yönetimini bilmesi lazım, üç mekân yönetimini bilmesi lazım, dört problem yönetimini bilmesi lazım, beş zaman ve problem yönetimini bilmesi lazım. Son olarak da algı yönetimini bilmesi lazım. Ama günümüzde ne yazık ki üzülerek söylüyorum, özellikle bizdeki muhalefetin belediyecilik anlayışında başta saydığım beş yönetimi bilmeksizin sadece büyük paraları organizasyonlara vererek algı yönetimiyle uğraştıkları acı bir gerçek. Onların böyle bir dünya hakkında çok fazla söz sahibi olmaya hakkının da olmadığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Özhaseki: “İklim krizi ile ilgili bugün ülkemizde ve birçok dünya ülkesinde olduğu gibi bir takım iklim krizlerinin sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Bir taraftan seller, yangınlar, kuraklık ve bir taraftan müsilaj bütün bunlar bizim de karşı karşıya olduğumuz problemler. Bilimsel araştırmalara göre dünya ısısı son yüzyıl içerisinde 1 derece arttı. Bu 2 dereceye çıkarsa gıda krizinin doğacağı göçlerin olacağı ve dünyanın yaşanmayacak bir yer haline geleceğini herkes ifade ediyor. Bundan dolayı hepimiz büyük bir gayret içerisindeyiz. İklim değişikliğinin en büyük sebebi ise ne yazık ki sanayi devrimiyle birlikte başlayan çok üretim çok tüketim ve çok kirletme. Aslında insanoğlunun zaruri ihtiyaçları çok kısıtlı ve sınırlı fakat hırsları o kadar çok ki ve çokça da tüketmeye devam ediyor. Bundan dolayıdır ki bizim yapmış olduğumuz dışarıya karşı yapmış olduğumuz bu kirletme gibi fiiller karşımıza bir bela olarak dönüp geliyor” ifadelerini kullandı.
“ÜLKE OLARAK ELİMİZDEN GELEN BÜTÜN GAYRETİ GÖSTERİYORUZ”
Özhaseki: “Biz ülke olarak dünyayı en az kirleten ülkeler sınıfında olmamıza rağmen yine elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Bir taraftan Paris iklim anlaşmasına taraf olduk üstümüze düşen görevleri hakkıyla yapıyoruz. Bir taraftan iklim değişikliği ulusal eylem planımızı saygıdeğer Emine Erdoğan hanımefendinin himayeleriyle kamuoyuyla paylaştık ve titizlikle bu konuyu takip ediyoruz. Bir taraftan yeşil alanlarımızı çoğaltmaya çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla başlayan millet bahçeleri şuanda 80 milyon metrekareyi geçti. İnşallah 100 milyon metrekareye buluşturacağız. Bir taraftan belediyelerimizin katı atık gibi atık su arıtma tesisi gibi tesislerini desteklemeye devam ediyoruz” dedi.
“BİR AY İÇERİSİNDE 50 BİN KADAR KONUTU TESLİM EDECEĞİZ”
Özhaseki: “Sıfır atık konusu bizim ülkemizde altı yedi yıl önce başladı o dönemde epey muhalefet edenler oldu. Çok teşekkür ediyorum hürmetlerimi minnetlerimi sizin huzurunuzda değerli hanımefendiye sunmak istiyorum. O meseleyi aldı, azimle arkasında durdu, takip etti ve bugün Türkiye için sanki bir marka haline geldi. Çok teşekkür ediyorum. O günden beri 45 milyon ton çöpümüzü ayrıştırmış olduk. Eğer biz ayrıştırmamış olsaydık hepsi tabiatta bir zehir olarak karşımızda duracaktı. Sadece bunlardan elde ettiğimiz gelir ise 4 milyar dolar. Kâğıt atıkların toplanmasıyla kesilmekten kurtardığımız ağaçların sayısı ise 432 milyon. Bu bile herhalde sıfır atık konusunda ne kadar çok çaba içerisinde olmamız gerektiğini de ortaya koyuyor diye düşünüyorum. Şu anda 200 binden fazla konutun inşaatı hızla devam ediyor. Bir ay içerisinde 50 bin kadar konutu teslim edeceğiz. Devamında evini yapmak isteyenlere maddi destek sağlayacağız. Binlerce dışarıda kalan vatandaşımıza en geç iki yıl içinde evlerini teslim edeceğiz” açıklamasını yaptı.
Haber: Reyhan İnan