Sayın Cumhurbaşkanım,
Değerli Misafirler, Sizleri hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.
Ülkemizin en kıymetli istişare toplantılarından biri olan 8. Aile Şûramıza hepiniz hoş geldiniz.
Sözlerimin hemen başında üç gün sonra büyük bir coşku, gurur ve heyecanla karşılayacağımız Cumhuriyetimizin 100. yılını kutluyorum.
Bizler de yüz yıl sonra ecdadımızın izinde, adalet ve kalkınma hedeflerine emin adımlarla ilerleyen güçlü bir Türkiye inşa etmek için büyük bir inanç ve gayretle çalışıyoruz.
En son 2019 yılında “Aileye Değer, Türkiye’ye Değer” imzasıyla toplanmıştık. Bu yıl ise “Türkiye Yüzyılında Ailemiz, İstikbalimiz” diyerek yolumuza devam ediyoruz. Türkiye, tarihî sorumluluğunun bilincinde bir ülke. Artık “Daha adil bir dünya mümkün” diyerek mazlum coğrafyalara el uzatan bir Türkiye var. Sayın Cumhurbaşkanımız her platformda bunu yüksek sesle dile getiriyor.
Bugün Filistin’de yaşanan insanlık dramına da sessiz kalmıyoruz. Filistin halkının da diğer tüm milletler gibi özgür ve bağımsız yaşamaya hakkı var. Fakat 75 yıldır Filistin’de aileler parçalanıyor, yerinden ediliyor ve geldiğimiz noktada artık pervasızca kadın, çocuk, yaşlı demeden siviller hedef alınıyor. Dünyanın gözü önünde çocuklar ve kadınlar İsrail yönetimi tarafından katlediliyor. İnsanların yaşam hakkını yok sayan, aileleri yok eden, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere sivilleri mağdur eden bu anlayışa karşı, tüm dünyayı Türkiye gibi sağlam bir tavır almaya çağırıyoruz.
Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşmanın yolu tüm tehditlere karşı aile kavramını korumak, aileyi ve bağlarını güçlendirmekten geçiyor. Bu sebeple aile bağlarımıza her zamankinden daha fazla sahip çıkacak, aile bağlarımızı sarsacak yaklaşım ve uygulamalara karşı daha fazla teyakkuzda olacağız.
Aile, kadının ve erkeğin, sevgi ve merhametle, birlik ve beraberlikle, alın teri ve fedakarlıkla var ettiği vatandır. Aile, geçmişten bugüne evlatlarımızın milli ve manevi değerlerimizle yoğrulup güçlü bireyler olarak yetiştiği yuvadır.
Aile, geleneklerimizin, göreneklerimizin aktarıcısı olan yaşlılarımızın hanelerimize getirdiği huzurdur.
Aile, çocukluktan itibaren hayatın dalgalı denizinde dönüp dolaşıp geldiğimiz güvenli bir limandır. İnsanın, çağın yol açtığı fırtınalarda sarsılmadan, güvenle yoluna devam edebilmesi için zorda kaldığında sığınabileceği bir limanın olması gerekir. İşte o liman, o vatan, o yuva, o huzur ailedir.
Biz, çınarlarımızın gölgesinde büyüyen bir nesiliz. Yaşlılarımıza sahip çıkmak, medeniyetimizin ve manevi değerlerimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Aileleri bir arada tutan en güçlü bağ, kuşaklar arasındaki bağdır. Bakanlık olarak, bu bağları korumak ve güçlendirmek için hep çalıştık, çalışıyoruz.
Ailede güven ve huzur ortamını bozan her türlü şiddet karşısında, hak sahiplerini koruyan, net bir tavır aldık, almaya da devam edeceğiz. Aile odaklı tüm hizmetlerimizi, ülkemizin 81 ilindeki Sosyal Hizmet Merkezlerimizle halkımıza doğrudan ulaştırıyoruz. Ayrıca hizmet alanlarımızı evleri de kapsayacak şekilde genişletiyoruz.
Aile kavramının korunabilmesi için gençlerimizi aile kurmaya teşvik etmenin yollarını açmaya çalışıyoruz. Aile ve Gençlik Bankasıyla verilecek evlilik kredisinin yeni evlenen çiftlere yuva kurmanın mutluluğunu yaşatacağına inanıyoruz.
Aile kurumunu var eden kadınlarımızı, annelerimizi hayatın çeşitli alanlarında ev içinde, toplumsal hayatta desteklemeye devam ediyoruz. Biliyoruz ki kadın güçlü olursa aile güçlü olur. Aile güçlü olursa toplum güçlü olur. Bu sebeple, kadınların iş ve aile hayatının uyumunu sağlamak için politikalar üretiyoruz.
Gerek çalışma alanında gerek karar alma mekanizmalarında kadınların katılımının git gide artması için çalışmalarımızı çeşitlendiriyoruz. Aile kurumunu besleyen ve büyüten babalarımızın eş ve çocuklarıyla saygı, sevgi ve merhamet eksenli ilişki kurması için çaba gösteriyoruz. Ailelerin göz bebeği, milletimizin geleceği olan çocuklarımıza yönelik bütün çalışmalarımızda aile sıcaklığını korumaya özen gösteriyoruz.
Tüm çocuklarımızın huzurlu, güvenli ve merhametli bir aile ortamında, milli ve manevi değerlerine bağlı, dürüst, erdemli ve ahlaklı şahsiyetler olarak yetişmeleri için çalışıyoruz.
Hepimiz biliyoruz ki hayat ne kadar değişse de insan doğasına en uygun şartlar yine aile ortamında sağlanıyor.
Bu noktayı göz önünde bulundurarak, koruyucu aile ve evlat edindirme programlarımızı tanıtan ve teşvik eden çalışmalar yapıyoruz.
Saygıdeğer Hanımefendi’nin himayelerinde yürütülen Gönül Elçileri projesi, bu alanda milletimizin teveccühünü kazanmıştır. Proje sayesinde oluşan farkındalık ile kendi aileleriyle yaşama imkânı bulunmayan çocuklar için, umut dolu yeni yaşamların kapıları açılmıştır. Özellikle çocuklarımıza yönelik çalışmalarımızda bize ilham veren Saygıdeğer Hanımefendiye sizlerin huzurunda tekrar teşekkür etmek isterim.
Yaşlılarımıza yönelik verdiğimiz hizmetlerde, büyüklerimizin aileleriyle birlikte kalmalarını önemsiyoruz. Bulundukları sosyal çevreden kopmadan hizmet almaları için özgün modeller geliştiriyoruz. Engelli bireylerin ekonomik, sosyal ve kültürel hayata katılmalarına yönelik çalışmalarımızı paydaşlarımızla istişare ederek devam ettiriyoruz.
Şehit yakınları ve gazilerin yaşadıkları zorlukları kolaylaştırmak adına istihdam imkânı sağlıyor, sosyal hizmetlere erişimlerinde öncelik tanıyoruz.
Yurt dışındaki vatandaşlarımızı da unutmuyoruz. Aile bağlarının güçlenmesi ve korunması amacıyla ataşelik ve müşavirliklerimiz kanalıyla sosyal hizmetlerimizi onlara da ulaştırıyoruz.
Bu yıl 6 Şubat’ta 11 ilimiz iki büyük deprem ile peşpeşe sarsıldı. Sarsılan sadece 11 ilimiz değil tüm Türkiye’ydi. Büyük bir ailenin fertleri olarak, ülkemizin her yanındaki insanımız depremi en derinden hissetti. Her zaman olduğu gibi bu büyük afette de birbirimize sarıldık, birbirimize tutunduk. Yüzyılın felaketini, yüzyılın fedakarlıklarıyla atlatıyoruz. Bugüne kadar deprem bölgesi ve diğer illerde toplam 3,8 milyon vatandaşımızın elinden tuttuk, yaralarını sarmaya çalıştık. Aileyi oluşturan tüm bireylerin ihtiyaçlarını gözetiyor, hiç kimseyi geride bırakmamaya özen gösteriyoruz.
Cumhurbaşkanımızın 78. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda ifade ettiği gibi, “aileye sahip çıkmak, insana ve tüm insanlığın istikbaline sahip çıkmak demektir.”
Cumhurbaşkanımızın bu cümlesi bizim için de bir nevi yol haritasıdır. Aile kurumuna ve dolayısıyla insanlığın geleceğine yönelik her türlü tehditleri, tüm dünya liderlerinin karşısında her zaman olduğu gibi çok veciz bir şekilde ifade eden Sayın Cumhurbaşkanımıza huzurlarınızda şükranlarımı sunmak istiyorum.
Bugün başlayıp, iki gün sürecek olan Şuramızda alanında yetkin ve birikim sahibi birçok değerli katılımcıyı bir araya getiriyoruz. Kamu kurumlarından, akademiden ve sivil toplum kuruluşlarından değerli temsilcilerin yer aldığı geniş bir katılımla, nüfus ve demografi, çevre ve iklim, hukuk, dijitalleşme, sosyal kalkınma, yaşam döngüsü ve aile dayanıklılığı konularında 6 komisyon oluşturduk.
Bu komisyonlar aracılığıyla, dünya nüfusunun hızla yaşlanması, iklim değişikliği, dijital dönüşüm süreci gibi aileyi tehdit eden unsurları değerlendirmek adına hukuk, yaşam döngüsü ve aile dayanıklılığı açısından çözümler aramayı hedefledik. Eylül ayında, Şuramızın hazırlık aşaması olarak 81 ilimizde Aile Çalıştaylar'ı düzenledik.
Bu Çalıştaylar'ımızı ilgili kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve akademi dünyasından, toplam bini aşkın kurum ve kuruluş, 3 binden fazla katılımcı ile gerçekleştirdik.
Şûramızda da ulaştığımız tüm sonuçların 2024 yılında yayınlayacağımız Ailenin Güçlenmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı için güncel ve güvenilir bir kaynak oluşturacağına inanıyorum. Tüm aşamalarında 8. Aile Şûramıza katkı sunan değerli paydaşlarımıza ve siz değerli misafirlerimize teşekkür ediyorum.
Çalışmalarımızda bize yol gösteren ve liderlik eden Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum.
“Güçlü Birey, Güçlü Aile, Güçlü Türkiye” anlayışıyla hedeflerimize doğru, emin adımlarla ilerliyoruz. 85 milyonluk Büyük Türkiye Ailesinin bir parçası olarak, bu yüzyılı Türkiye Yüzyılı yapmak için özveriyle çalışıyoruz.
Milletimize en iyi hizmeti sunma gayesi her zaman en önemli çabamız. Böylesi kıymetli bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde “Türkiye Yüzyılında Ailemiz, İstikbalimiz” temasıyla düzenlediğimiz 8. Aile Şûra’mızın ülkemiz için, milletimiz için hayırlı olmasını, nice hayırlı kararlara vesile olmasını diliyorum.
Hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.