Erdoğan: “Türkiye Büyük millet meclisimizin 28. Dönem 2. Yasama yılındaki çalışmalarında sizlere kolaylıklar diliyorum. Komisyonlarda ve genel kurulda önümüzdeki dönemde önemli katkıları olacak çok sayıda düzenleme görüşülüyor veya görüşülmeyi bekliyor. Bunlardan biri de geçtiğimiz günlerde meclise sunduğumuz 2024-28 yıllarını kapsayan 12. Kalkınma planı. Milletimize taahhüt’ümüz olan 2053 vizyonumuzun ilk adımı mahiyetindeki bu planın odağında elbette Türkiye yüz yılı hedefi vardır. Türkiye yüzyılında çevreye duyarlı afetlere dayanıklı ileri teknolojiye dayalı yüksek katma değer üreten geliri adil paylaşan istikrarlı güçlü ve müreffeh bir gelecek için attığımız bu adımın tekrar hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Meclise sunulan bütçe hakkında konuşan Erdoğan: “Meclise sunduğumuz bir diğer önemli düzenlemede 2024 bütçesidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemimizin 6. Bütçesi olan bu teklifin orta ve uzun vadeli ekonomik hedeflerimizin habercisi hem tamamlayıcısı bir adım olarak görüyoruz. Bütçemizin temel önceliği elbette depremde yıkılan şehirlerimizin ayağa kaldırılması ve diğer şehirlerimizin depreme hazırlanması çalışmalarıdır” ifadelerini kullandı.
“6 ŞUBAT DEPREMLERİNİN ACISINI İLK GÜNKÜ TAZELİĞİYLE YÜREĞİMİZDE HİSSEDİYORUZ”
Erdoğan: "Maalesef ülkemizde bir kesimin, milletimizin yaşadığı sınamaları çabucak unutmak, daha kötüsü de unutturmaya çalışmak gibi bir zaafı vardır. Aslında bu zaaf değil, bilinçli ve kötü niyetli bir taktiktir. Biz, tam 8,5 ay önce 11 ilimizde büyük can ve mal kaybına yol açan, 14 milyondan fazla insanımızı etkileyen 6 Şubat depremlerinin acısını ilk günkü tazeliğiyle yüreğimizde hissediyoruz, hissetmeye devam edeceğiz. Zihni iğdiş edilmemiş, kalbi nasırlaşmamış, insanlığını kaybetmemiş hiç kimsenin bu acıyı unutmasının mümkün olmadığına inanıyoruz. Siyasette, ekonomide, dış politikada ne yaşanırsa yaşansın, biz 50 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz, 850 bin yapının yıkılmasına yol açan bu felaketi her zaman gündemimizin ilk sırasında tutacağız. Deprem bölgesindeki son hak sahibi vatandaşımızı da evine yerleştirene, şehirlerimizi eskisinden daha ileri bir seviyeye getirene kadar durup dinlenmeden çalışacağız, inşa edeceğiz, ihya edeceğiz. Bu kararlılığımızı 2024 bütçemizde de görmek mümkündür” açıklamasını yaptı.
GENÇLERİMİZE VAAT ETTİĞİMİZ CEP TELEFONU VE BİLGİSAYAR DESTEĞİ SÖZÜMÜZÜ TUTTUK”
Erdoğan: "Ömrü boyunca çalışıp çabaladıktan sonra hayatının sonbaharını huzurlu geçirmek isteyen her emeklimizin sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. Çocuklarını yetiştirmekten mutfağını çekip çevirmeye kadar ailesinin tüm yükünü omuzlayan her ev hanımının derdi bizim derdimizdir. Gözümüzün nuru her evladımızın, umutla baktığı geleceğine hazırlanan her gencimizin beklentisi bizim sorumluluğumuzdur. Nitekim seçim döneminde, örgün eğitimdeki üniversiteli gençlerimize vaat ettiğimiz cep telefonu ve bilgisayar desteğiyle ücretsiz 10 GB'lık internet sözümüzü tuttuk. Buna dair Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'nin bugünkü nüshasında yayınlandı. Kararın tüm üniversiteli gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Cumhuriyetin 100. yılına dair konuşan Erdoğan: "Birkaç gün sonra 100. yılına kavuşacağımız Cumhuriyetimizi, sadece yaşatmak için gereken fedakârlıklarıyla değil, aynı zamanda, rahmetli Menderes ve Özal'ın açtığı yoldan ilerleyerek, imkânlarıyla da milletimizle buluşturan biz olduk. Bu müktesebatla önümüzdeki dönemde çok daha fazlasını milletimize kazandırmak, bizim namus borcumuzdur” açıklamasını yaptı.
“HAMAS BİR TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL, MÜCAHİTLER GRUBUDUR”
Erdoğan: “İsrail 7 Ekim’den beri tarihin en kanlı en vahşi saldırılarından birini gerçekleştiriyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarından ölenlerin neredeyse yarısı çocuklarda kalan yarısı da onların anneleri ve aile büyüklerinden oluşuyor. Tek başına bu tablo bile amacın kendini savunma değil insanlık suçu işlemeye yönelik bir vahşet olduğunu göstermeye yeterlidir. Hamas bir terör örgütü değil topraklarını ve vatandaşlarını korumak mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur” dedi.
“İSRAİL’E GİTME PROJEMİZ VARDI, İPTAL GİTMEYECEĞİZ”
Erdoğan: “İsrail’e gitme projemiz vardı, iptal, giymeyeceğiz. Eğer iyi niyetle devem etmiş olsaydı münasebetlerimiz farklı olabilirdi ama şimdi maalesef o da olmayacak. Dünyada adaletle hükmedilmesini sağlamadığı istemediği için o da kaybedecek. Bütün mesele adil bir dünyanın kurulmasından geçer” açıklamasını yaptı.
Erdoğan: “Çocukların anne babalarının, anne babaların çocuklarının naaşlarına sarıldığı bir dünyada hiç kimse huzurla uyuyamaz. Böyle bir dünyada hiç kimse kendi geleceğini güvende göremez. Bu İsrail için olduğu kadar onun katliamlarına destek veren cesaret veren engel olmayarak teşvik eden her ülke her toplum her birey için de geçerlidir. Bizim de doğru bulmadığımız ama bu katliamlarla mukayese dahi edilemeyecek eylemler üzerinden her gün alçakça öldürülen yüzlerce çocuk kadın masum gerçeğine sırtına dönenlerin durumunu açıkça konuşmanın vakti gelmiştir. Hakikate sırt dönmek veya parçalanan çocuk bedenleri karşısında gözünü kapatıp yaşanan insanlık dışı saldırılara bahane üretmek batının kendi kanlı tarihinden devralmış bir mirastır” ifadelerini kullandı.
Haber: Reyhan İnan