AK Parti Ankara Kadın Kolları Başkanımız AK Parti Gençlik Kolları Başkanımız Milliyetçi Hareket Partisi İl Teşkilatımız Yine AK Parti Milliyetçi Hareket Partisi Kadın Kolları Başkanlarımız yönetimlerimiz Gençlik Kolları Başkanlarımız Gençlik Kolları yönetimlerimiz. Burada bir sürü sivil toplum örgütlerimiz var. Etimeskut büyük bir Anadolu sivil toplum örgütlerimizin değerli başkanları, vakıflarımızın değerli başkanları, değerli yönetim kurulüyeleri, demokrasimizin beşiği temeli muhtarlarımız hanımefendiler, beyefendiler, sevgili gençler, çocuklar da var, sevgili çocuklar, hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum. Etimeskut hazır mı? Otuz bir Mart’ı hazır mı Etimeskut? Eyvallah. Değerli Etimeskutlu hemşerilerim. Biz tabii bir Ankara çocuğu olarak Etimeskut’u da iyi biliyoruz. Bilirim yani. Biliyoruz değil, bilirim. Etimeskut Ankara’mızın tabii yeni mahalleden ayrılan ilçelerinden köyken Etimeskut köyüyken sonra yeni mahalleye bağlı bir nahiyeyken daha sonra belediye oldu. Tabii şeker fabrikamız burada eski. Burada hatıralar da var. Onlara bir meyve usul sürer. Ama bir gece kondu köyden gece kondulaşan bir ilçeden Etimeskut bugün altı yüz on altı bin nüfusuyla birçok vilayetimizden adı ilçe ama daha büyük bir ilçe. Tabii Enver Demirel Etimeskut’a mührünü vurmuştur hizmet olarak. Hizmet olarak. Yani Etimeskut’u bir cazibe merkezi haline getirmiştir. Yaptığı imar planlarıyla, yaptığı hizmetlerle. Bir yıl oldu belki Etimeskut’a gelmiştim. Türk Tarihi Müzesi’ni Bağlıca’da bize gezdirdi. Sonra da spor tesislerine gittik. Yani Ankara’da olmayan birçok spor tesisi Etimeskut’ta var. Bak gördüğümü söyleyeyim. Yani Türk Tarihi Müze’miz geçmişine sahip çıkmayan devletleri ve milletlerin geleceği olmaz. Her alanda yani parklar, yeşil alanlar, spor tesisleri, kültür merkezleri efendim şehrin yolları, sokakları, asfaltlarıyla pırıl pırıl bir Etimeskut var. Onu söyleyeyim. Şimdi Etimeskut’u biliyor. Çocuğu Etimeskut’un çocuğu. Sokaklarını biliyor. Hizmet kervanı yürüyor burada. Yani otuz bir Mart Etimeskut’ta hizmet tam gaz, pul gaz devam edecek. Pul. Inşallah otuz bir Mart Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı desteklerinizle, gayretlerinizle aldıktan sonra Etimeskut’ta bu hizmetler daha da hızlı bir şekilde her köşesinde hissedilecek. Onu söyleyeyim. Biliyoruz Etimeskut’u. Istasyon caddemiz bir taraf oldu, yarım oldu. Inşallah istasyon caddemizi gelir gelmez yarım kalan işini tamamlayacağız. Bir de tabii kent mobilyalarıyla istasyon caddemizi ışıklandırmayla süsleyeceğiz. Efendim şeker fabrikası bakacağız. Buradan şeker fabrikasına gideceğiz. Etilerde Atatürk Orman Çiftliği’mize ait mahallemizde sekiz yüz dönüm bir arazi. Millet bahçesi yapmak için de elimizden gelen ne varsa yapacağız onu söyleyeyim. Ne varsa. Bağlıca’ya metroyu getireceğiz. Bağlantı yollarıyla beraber. Yine bağlantı yollarıyla beraber Bilkent Şehir Hastanesi’ne Etimeskutlu gidebilecek bakınız. Şu anki sahip büyükşehir belediye başkanı Ankaralı’ya ne söz verdi? Televizyonda kendi sesinden yok derse bunu vereceğiz. Elli sekiz kilometre Ankara’ya beş yılda metro yapacağım dedi. Elli sekiz kilometre. Elli sekiz kilometreyi bırakın. Ankara’da beş santim yaptığı metro yoktur. Beş santim. Bakınız. Şimdi ama biz yapacağız. Ulaştırma Bakanımızla oturduk. Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik. Yatırım programında tabii havalanı hepimizi ilgilendiriyor. Veya yakınlarımızı ilgilendiriyor. Havalanı metrosunu Allah nasip ederse otuz bir Mart’tan sonra hızlı bir şekilde ihalesini yapacağız ve başkentimize kazandıracağız. Tabii başka metro hatlarımız da var. Onlara girmiyorum Etimeskut olduğu için. Bağlantı yollarımız, çevre yollarımız inşallah bunları yapacağız. Bu şöyle bir şey. Değerli hemşerilerim. Büyükşehir imkanlarımız hükümet imkanlarımız Ankara çok şey kazanacak. Bakınız. Verdiğimiz her oy kendimiz için, kentimiz için, geleceğimiz için, çocuklarımız için ve torunlarımız için oy kullanacağız. Belediye başkanı şehrin beş yılını yönetmez. Belediye başkanı şehrin geleceğini de yönetir aynı zamanda. Ankaramızın beş yılı maalesef boş yıl olmuştur. Beş yılı boş yok. Efendim diyor bizim mega projemiz yok. Efendim bizim büyük projemiz yok. Değerli hemşerilerim, burası Ankara’m. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’mizin başkenti. Başkenti yöneten belediye başkanı diyor ki benim başkente değer katacak bir tane vizyon projem yok diyor. Kendisi söylüyor, ben söylemiyorum. Efendim diyor yardım yaptık diyor. Yardım lafı yanlış bir laftır. Hiç kimseye sadaka vermiyorsunuz. Vatandaşın parasını vatandaşa veriyorsunuz. Emeklimiz, alın terimiz. Bugün ülkemiz bu hale geldiyse emeklilerimizin saçlarındaki sakallarındaki ak ellerindeki nasır yüzlerindeki her kırışıklıkta bu ülkeye bize hizmet vardır. Başımızın tacıdır. Allah nasip ederse sosyal projelerimiz var. Emeklilerimize haklarını vereceğiz Ankara’da. Bakınız. Nasıl oluyor diyeceksiniz. Altınok söylerse yapar. Söz vermeye gerek yok. Herkesime sosyal projelerimiz var. Ankaralı’nın parasını Ankaralı’ya vereceğiz. Öyle sadaka falan vermiyorsunuz. Ayıptır ya. Biz bunu keşfeden de yapıyoruz. Değerli hemşerilerim, havalanda yazmış. Yüz lira et parası verdik. Ya ayıptır ya. Yani kendiniz verseniz bile sağ elinizin verdiğini sol eliniz duymayacak. Kaldı ki babayın parasını vermiyor kimse. Kendi cebinden de bir şey vermiyor. Versen bile sağ elinin verdiğini sol elin duymayacak. Ama Ankara’ya gelen bir yabancı neyle karşılaşıyor biliyor musunuz? Bir tane mega proje yok. Veya Akgürt’teki yarım kalmış olan fuar merkezi projesiyle ilgili de değil. Ona da karşılaşmıyor. Hiçbir eserle değil. Yüz lira et yardımında bulunduk. Yahu ayıptır ya. Yani bir yabancı diyecek ya bu ne? Yüz lira vatandaşına et yardımı yapıyormuş. Böyle bir şey olabilir mi? Olur mu etimiz but? Altın ok, but veriyor ama reklam yapmıyoruz. O bir kilo et parası bile değil biz yıllardır. Bakınız. Icap ederim. Bir sürü bizim sosyal desteğimiz var. Vatandaşımızın parasını vatandaşımıza verdiğimiz sosyal hizmetlerimiz vardır. Bir tane fotoğraf karem yoktur. Bir tane bilbordta görüntü yoktur bakınız. Bunlar ayıptır. Inşallah Ankara Büyükşehir Belediyemizin bütçesiyle devasa hizmetler yapacağız Ankara’mıza. Söylüyorum İstanbul’dan Ankara’ya yaptığımız hizmetlere, eserlere ziyaretçi gelecek bakınız. Türkiye’nin her yerinden gelecek. Ama bir taraftan tarımda yakında açıklayacağız. Neler yapacağız? Tarımın başkenti Ankara kendi kendine yeten bir Ankara tarımda ihracat yapan bir Ankara. Bunu yapacağız inşallah. Diğer taraftan da emeklerimize ve çiftçilerimize hakları olan Beytülmal’dan bütçemizden inşallah birçok müjdelerimiz olacak. Bunların hepsini yapacağız. Fazlasıyla yapacağız. Yahu ne oluyor falan filan diyecekler. Bütçeyi biliyoruz. Efendim bizde sosyal medya belediyeciliği yok. Bakınız sosyal medyaya aktarılan milyonlar da yok altıokta.
Bunlar parayla burada yirmi yılda çok şükür lekesi olmayan bir hizmetkar var. Uzun yıllar muhalefette görev yapmamıza rağmen uzun yıllar yani paralı pullu bir tane soruşturması olmayan bir tane örnek gösterilecek rant yeri olmayan Ama aynı zamanda da bir gece kondu şehrinden keçören ümmisi bir dünya şehri yaptık. Dolayısıyla çalmayan daha çok hizmet yapar. Dürüst olan daha çok hizmet yapar. Ve göreceğiz Ankara’mızın her köşesini eserlerle, hizmetlerle donatacağız. Eti meskutumuzu da belediye başkanımızla beraber el ele gönül gönlüne vereceğiz. Yani eti meskutta son seçim sonuçları ortada. Bakınız değerli arkadaşlarımız AK Parti Milliyetçi Hareket Partisi Cumhur İttifakımızın oyu biliyorsunuz daha yüksek. Cumhuriyet Halk Partisi’nin oyundan daha yüksek. Tabii burada şunu da söyleyeyim. Yani bu seçim genel seçim mahallemizin seçimi, kentimizin seçimi, kendimizin seçimi aynı zamanda da mevzu baiz vatansa gerisi teferruattır diyenlerin seçimi. Vatan sevgisi vatana hizmetle ölçülür diyen Atatürk’ün söylediği bir seçimdir bu seçim. Dolayısıyla seçimden seçime milliyetçilik oluyor. Öyle seçimden seçime milliyetçilik yok. Yani şunu da söyleyeyim, bakınız bir taraftan ülkeyi yıkmak isteyenlerle yan yana kol kola olacaksınız. Sonra da ben milliyetçiyim diyeceksiniz. Öyle bir şey yok. Öyle bir şey yok. Kimse makamı, mevkii için bu değerleri istismar etmemeli. Televizyonda efendim neler söylediğini bütün kamuoyu biliyor. Herkesin başkanı olamadı maalesef. Olamadı. Hepimizin başkanı olamadı. Yani belediyelerde Etimesgut Belediye Başkanımız burada. Biz tamamen ayrımcılık yaptın. Bizleri engelledin. Daha önceki belediye başkanlarımıza Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen bütün makineleri aldın. Hepsini çektin. Belediyeler arasında ayrımcılık yaptın. Fakat biz bu ayrımcılığı yapmayacağız. Bütün Ankara’nın hizmetkarı olacağız. Bütün Ankara’yı kucaklayacağız. Ankara’nın her köşesini eserlerle, hizmetlerle dolatacağız Rabbim nasip ederse. Değerli Etimesgutlar, değerli hemşerilerim. Yani şöyle bir silkinelim. Cumhur İttifakı’nın adayıyız biz. AK Parti’nin Milliyetçi Hareket Partisi’nin Büyük Büyük Birlik Partisi’nin büyük şehirde bakacağız daha sonra hep beraber olmalıyız. Birimiz hepimiz hepimiz birimiz için. Bakınız başarımız aynı. Başaracağız Etimesgut’u. Bir ve beraber. Başaracağız mı Etimesgut’u? Etimesgut Belediye’mizi. Şöyle yahu sesim gitmiyor mu arkaya doğru? Etimesgut otuz bir Mart’ta Enver Demirel başkanımızla Etimesgut’un eserlerine, hizmetlerine devam diyeceğiz mi? Otuz bir Mart’ta artık Ankara’da sanal değil, yavaş değil, ok gibi bir belediye başkanı, eser ve hizmet kervanı, halkın adamı, sokakların adamı, altın okla evet diyeceğiz mi? Güçlü bir şekilde hep beraber. Bayraklarımızı beraber asacağız. Bakınız otuz bir Mart akşamı inşallah şehirlerimiz kazansın. Kentlerimiz kazansın. Kendimiz kazanırım. Çocuklarımız kazansın, torunlarımız kazansın. Verdiğimiz oy biraz önce söyledim. Beş yıllık oy değil. Ankara’mızın heba olan beş yılını telafi etmeliyiz. Hepimizin üzerine düşen ne var? Görevler var. Şöyle cep telefonumuza bakacağız. Oy vermeyen aileden başlayacağız. Akrabalardan başlayacağız. Mesai arkadaşlarımızdan başlayacağız. Iş yerimizden başlayacağız. Oy vermenleri ikna edeceğiz. Anlaştık Mesut. Bakacağız bu cep telefonlarına. Iyi bakalım ama. Iyi bakalım şurada iki ayımız kaldı. Yol uzun zaman kısa çok koşmamız lazım. Ama akıttığınız her terin her emeğin ilmik ilmik size eser ve hizmet olarak döneceğine söz veriyorum. Sizden utandırmayacağız. Bakınız Ankara kırığı bir başkent olmamalı. Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin ve milli mücadelemizin başkentidir bu şehir. Dolayısıyla Tabii ki sevmenlerin diyarıdır bu şehir. Atatürk’ü dikme sırtlarında karşılayan yirmi yedi Aralık bin dokuz yüz on dokuz. Paşam seni karşılamaya geldik. Vatan uğrunda ölmeye geldik diyenlerin şehridir bu şehir. Destan yazan bir şehirdir. Küllerinden yerinden bir devleti kuran şehirdir bu şehir. Kadim Ankara’mız. Güzel başkentimiz. Yani sahip çıkmak hepimizin vebalidir. Hepimizin vebalidir. Aday Altınok değil. Ada hepiniz adaysınız. Yani aday sadece Turgut Altınok değil. Enver Demirel değil. Etimeskut’a hepiniz aday Ankara’ya da hepiniz adaysınız. Öyle çalışacağız inşallah. Anlaştık mi Etimeskut? Teşkilatlarımız burada. Sivil toplum örgütleri burada. Muhtarlarımız burada. Gelin hep beraber otuz bir Mart’ta bir destan yazalım inşallah. Hazır mıyız bu destanı yazmaya? Biz gece gündüz hazırız inşallah. Herkes mutlu olacak bu şehirde. Herkes. Ciddi bir ulaşım problemi var. Ciddi bir trafik problemi var. Ciddi bir otopark problemi var. Ankara’da duraklarda kuyruklar ızıyor her geçen gün. Niye biliyor musunuz? Yeni otobüs maalesef bir kredi verdik aldı ondan sonra alamadı, almadı. Ve şu an Ankara Büyükşehir Belediyesi arızalanan otobüslerin tamirini yapamıyor bakınız. Otobüs seferleri azaldı. Azaldı mı? Kuyruklar çoğaldı mı? Bu daha da çoğalacak. Bir devrim daha yapacağız. Buna inanın inanmayın. Ankara’da kışın soğukta yazın sıcakta kuyruk dönemini bitireceğiz. Ne dediğimi iyi biliyorum bakınız. Bu kader değil yani. Ankara’da kışın soğukta yazın sıcakta otobüs duraklarında kuyruk dönemini bitireceğiz Allah nasip ederse. Birçok projemiz var. Bununla beraber size bir şey daha sorayım. Su faturaları ne geliyor su faturaları? Su faturası ne geliyor Etimeskut? Elektrikten fazla geliyor doğru mu? Yani bundan dört buçuk yıl önce Sayın Yavaş belediye başkanı olmadan önce su faturaları elektrik faturalarının üçte biriydi. Doğru mu? Ne demişti? Allah’ın verdiği yağmurdan sudan para kazanmayacağım su fiyatları yüksek indireceğim demişti. İndirdi mi? Hayır. Tam aksi ne yaptı? Şu an elektrik faturasını geçti. Doğru mu? Kafalarına göre de yazıyorlar fatura. Başkan diyor üç yüz elli lira geliyordu, bin üç yüz elli lira yazmışlar diyor. Ya dedim ki diyor otel motel işletmiyorum. Ama müjdetmiyorum. Efendim aileye de dört kişiyiz. Beşinci kişi gelmedi. Ama bu üç yüz elli lira fatura nasıl bin üç yüz elli lira oldu diye sordum. Git kardeşim demişler, git dava aç. Şimdi durum budur. Sevgili Ankara’lılar inşallah Ankara’mız çok şey kazanacak. Ama beraber kazanacağız. Biz hazırız. Sokaklardayız. Siz de hazır mısınız Etimeskut? Şöyle güçlü bir ses. Güçlü bir nefes. Efendim bu toplantının yapılmasında emeğe geçen AK Parti ilçe başkanımıza İletişim Hareket Partisi ilçe başkanımıza, kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza Efsane Etimeskut Belediye Başkanımıza emeğe geçenlere böyle bir Pazar günü tatil günü buraya geldiniz. Şeref verdiniz. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.