AK PARTİ ANKARA İL BAŞKANI ÖZCAN'DAN MANSUR YAVAŞ’A BARDAK VE POŞET İHALESİ TEPKİSİ: “159 MİLYONLUK İHALE, BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLDU”

ÖZCAN “İHALE DÜZENİ ANKARALIYA DEĞİL, BİR AVUÇ AZINLIĞA HİZMET EDİYOR“

ÖZCAN ‘’ANKARA ARTIK YOLSUZLUK, USULSÜZLÜK VE İHALE SKANDALLARIYLA ANILIR HALE GELDİ’’

TABUT İHALESİNİ ALAN FİRMA BARDAK VE POŞET İHALESİNİ DE ALMIŞ!

ÖZCAN MÜLKİYE MÜFETTİŞLERİNİ GÖREVE DAVET ETTİ!

AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, Mansur Yavaş yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni sert sözlerle eleştirdi. 159 milyon TL’lik karton bardak ve çöp poşeti ihalesini "bardağı taşıran son damla" olarak nitelendiren Özcan, ‘’Ankara artık yolsuzluk, usulsüzlük ve ihale skandallarıyla anılır hale geldi’’ dedi. Şaibeli bardak ihalesini alan firmanın, daha önce patlak veren tabut skandalının ihalesini alan firma olduğunu belirten Özcan, mülkiye müfettişlerini göreve davet ederek “Derhal soruşturma başlatmalı” dedi.

AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, bugün düzenlenen aylık olağan Milletvekilleri İstişare Toplantısı öncesinde çarpıcı bir basın açıklaması yaptı. Gündeminde CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve son dönemde ortaya çıkan şaibeli ihaleler vardı. Özcan, özellikle karton bardak ve çöp poşeti alımlarında yaşanan skandallar üzerinden Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne sert eleştiriler yöneltti.

“Ankara, Çağdaş Belediyecilik Yerine Yolsuzluklarla Anılıyor”

Konuşmasına Ankara’nın belediyecilik hizmetleri açısından geri kaldığını vurgulayarak başlayan Özcan, “Gönül isterdi ki bugün Ankara’nın gelişen altyapı projelerini, sosyal belediyecilik uygulamalarını konuşalım. Ancak son 6 yılda bu şehir, ne yazık ki çağdaş hizmetlerle değil; yolsuzluk, usulsüzlük ve ihale skandallarıyla anılır hale geldi. Belediyecilik, şeffaflık ve adaletle değil; kayırmacılıkla, milletin parasının heba edilmesiyle yönetiliyor,” dedi.

“159 Milyonluk Bardak ve Poşet Skandalı, Bardağı Taşıran Son Damla”

Özcan’ın açıklamalarında en çok öne çıkan konu, 29 Aralık 2023’te yapılan ve 45 milyon karton bardağın satın alındığı ihale oldu. İhalenin toplam bedelinin tam 159 milyon TL olduğunu belirten Özcan, “Daha yılın başında, 90 milyon adet karton bardak için yapılan ihale sadece 69 milyon TL’ye mal olmuşken, yıl sonunda yarı miktara 159 milyon TL ödenmesi izaha muhtaçtır. Bu nasıl bir kamu zararıdır?” diye sordu.

Dahası, bu ihalenin daha önce tabut ihalesiyle gündeme gelen aynı firmaya verildiğini vurgulayan Özcan, “Aynı firma, yine tekelleşmiş bir şekilde bu devasa ihaleyi alıyor. İhaleye sadece 3 firma katılmış. Neden? Çünkü ihalenin kapsamına bardak ve poşetle ilgisi olmayan, hard diskten tuvalet fırçasına, araba yıkama fırçasından balata spreyi ve çamaşır suyuna kadar alakasız ürünler dahil edilmiş. Böylelikle gerçek ve rekabetçi firmaların önü kesilmiş,” ifadelerini kullandı.

“İhaleyi Alan Firma Seçimden 2 Ay Önce El Değiştirmiş”

İhaleyi alan firmanın şaibeli geçmişine dikkat çeken Özcan, “Bu firmanın 2022’de kurulduğu, ihale yapılmadan 2 ay önce el değiştirdiği ve ihaleden hemen 2 ay sonra tekrar el değiştirdiği tespit edilmiştir. Bu gelişmeler kamuoyunun vicdanını yaralamaktadır. Bu nasıl bir tesadüftür?” dedi.

“Malzemelerin Gerçekte Kullanılıp Kullanılmadığı Bile Şüpheli”

Özcan, bu alımların gerçekten yapılıp yapılmadığına dair kamuoyunun ciddi endişeleri olduğunu belirtti. “İhaleler kapsamında alınan bardakların ve çöp poşetlerinin, taziyelerde, cenazelerde, ABB ofislerinde kullanıldığı söyleniyor. Ancak sahadan gelen bilgiler bunun aksini gösteriyor. Malzemelerin nerede, nasıl kullanıldığı belli değil. Hatta bu ürünlerin hiç kullanılmadığı, hiç teslim edilmediği iddiaları var,” dedi.

“Seçim Dönemleriyle Çakışan İhaleler Şaibeyi Derinleştiriyor”

İki büyük ihalenin zamanlamasına da dikkat çeken Özcan, “İhalelerden biri 2023 genel seçimlerinden hemen önce, diğeri ise 2024 yerel seçimlerinden hemen önce yapılmış. Kamu İhale Kanunu’nun açıkça ‘ihaleye fesat’ dediği şey tam da budur: İdarenin, istediği yükleniciye dilediği şekilde muamele yapabilmesi. Bu durum artık kabul edilemez,” şeklinde konuştu.

“Sayın Yavaş, Belgeleri Kamuoyuyla Paylaşmak Zorundadır”

Özcan, Mansur Yavaş’a açık çağrıda bulunarak, şeffaflık adına teslimat belgelerinin kamuoyuna sunulması gerektiğini ifade etti. “Bu ihalelere dair, teslimatların yapıldığına dair irsaliye belgeleri, kullanılan araçların plakaları, hangi tarihlerde, hangi depolara teslimat yapıldığı gibi bilgiler kamuoyuyla acilen paylaşılmalıdır. Bu bilgiler gizlenirse veya geciktirilirse, halk nezdinde belgelerin sonradan üretildiği veya bazı gerçeklerin örtülmeye çalışıldığı yönünde çok ciddi bir zan oluşacaktır,” dedi.

“Derhal soruşturma başlatmalı”

Özcan, söz konusu malzemelerin depolarda gerçekten bulunup bulunmadığının, Adliye ve Emniyet birimleri ile Mezarlıklar Dairesi’nin koordinasyonunda tespit edilmesi gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

“Adliye, Mezarlıklar Dairesi Başkanlığı’na ait depoları kontrol altına almalı, tüm kayıtlar güvence altına alınmalı ve gerekli tedbirler bir an önce hayata geçirilmelidir. Taşınır Kayıt Sorumluları ile Taşınır Mal Kontrol Yetkilileri görevden el çektirilmeli; Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı, kamuoyuna yansıyan bu haberleri ihbar kabul ederek derhal soruşturma başlatmalı, görevlendireceği müfettişler eliyle sayım yapılmalıdır.”

“Bu Maskeler Daha Fazla Makyaj Tutmuyor”

Basın toplantısının sonunda CHP’li belediyecilik anlayışını sert sözlerle eleştiren Özcan, şu ifadeleri kullandı:

“Sürekli kul hakkı, şeffaflık diyen ama uygulamada Ankaralı’nın alın terini bir avuç azınlığa peşkeş çeken bir anlayış var karşımızda. Bu anlayış, park, bahçe, mezarlık demeden gözünü kamu kaynaklarına dikmiş durumda. Sözde dürüstlük maskeleri artık makyaj tutmuyor. Ankara’nın kayıp yıllarına her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Ama biz bu düzenin üzerine gitmeye, gerçekleri bir bir ortaya koymaya devam edeceğiz. Ankaralı hemşehrilerimize söz veriyoruz: Bu maskeleri bir bir indireceğiz.”