ALMANYA'NIN TÜRKİYE DÜŞMANI GAZETESİ BİLD:
"ERDOĞAN HER ZAMANKİNDEN DAHA GÜÇLÜ…" DİYE BAŞLIK ATTI,
“ERDOĞAN'I BATI'NIN YENİ GÜÇLÜ ADAMI” DİYE TANIMLADI,
"HİÇBİR ŞEY ONSUZ ÇALIŞMIYOR, ÇÖZÜLEMİYOR…" DİYE YAZDI,
"NATO'YA ŞANTAJ BİLE YAPABİLİYOR, HEM UKRAYNA HEM DE RUSYA İLE GÖRÜŞEBİLİYOR…" DEDİ…

İNGİLİZ GUARDİAN:
"ERDOĞAN TAM BİR KOZ USTASI… HAMLESİNİ YAPMADAN ÖNCE MUHATABININ EN ZAYIF ANINI BEKLİYOR…" DİYE YAZDI…

AMERİKA MERKEZLİ VE SİYONİST PATRONLARA AİT POLİTİCO:
"ERDOĞAN'IN TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI ÇIKARLARINI KORUMA KONUSUNDA ELİNİ İYİ OYNADIĞINI KABUL ETMELİSİNİZ. ERDOĞAN DÜNYA SİYASETİNİN USTA PAZARLIKÇISI…" DİYE YAZDI…

Detaylar...

1- Adalet Partisi milletvekili ve Demirel'in sağ kolu olan Lütfi Akdoğan anlatır;
“DEMİREL Başbakanlık yaparken Amerika'da BAŞKAN BUSH ile görüşmesinde Bush önüne Türkiye haritası koyar, GÜNEYDOĞU Anadolu'yu gösterip "NE İŞİNİZ VAR SİZİN BURALARDA…" der,
Demirel gıkını çıkarmaz sadece kıpkırmızı olur. Otele döndüklerinde Lütfi Akdoğan;
"Herif Güneydoğu'yu bırakın, adeta defolun çıkın diyor buradan. Neden masaya yumruğu vurup tek kelime etmedin…" diye Demirel'e serzenişte bulununca Demirel hışımla ona dönüp;
"Lütfü... Lütfü... AMERİKALILARDAN KORKMUYORUM DİYORSAN GEÇ SEN OTUR KOLTUĞA. CESARETİN VARSA BÖYLE SEN YÖNET MEMLEKETİ…" diye bağırır…

2- ECEVİT Başbakanlık iken Beyaz Saray'a gittiğinde dünya siyaset tarihi ECEVİT AYAKTA, görüştüğü Başkan CLİNTON'u ise KOLTUĞA YAYILMIŞ FOTOĞRAFIYLA arşivine aldı,
bu görüşmede Başkan Clinton Ecevit'e
"Türkiye'nin muazzam bir Yumuşak Gücü var. Balkanlar'dan Kafkaslara, Ortadoğu'dan Afrika ve Orta Asya'ya kadar, İslam âleminden Türk Cumhuriyetlerine kadar uzanan muazzam bir güç hem de bu. GELİN ORTAK İŞ YAPALIM. BU MUAZZAM GÜCÜ BİRLİKTE KULLANALIM…" der.
Ecevit'in cevabı
"TÜRKİYE LAİKTİR LAİK KALACAK…" olur,
Clinton bu aptalca cevap karşısında şaşırır, Clinton kurduğu
"Türkiye ve muazzam Yumuşak Gücü" konulu cümlesini tekrarlar,
Ecevit yine "Türkiye laiktir laik kalacak" cevabını verir,
bu ahmakça cevap karşısında Clinton aptallaşır…

3- ECEVİT ve DEMİREL dönemlerinde Türk siyasetinde önemli isimler, NATO zirvesine katılıyor ve AMERİKALILARA ÜÇ KURUŞLUK HURDA SİLAHLAR İÇİN YALVARIYORDU,
bu toplantılardan birinde Türk diplomat Amerikalılara "Pazara kadar değil ölene kadar dostuz biz…" demiş,
böyle teslimiyetçi söz karşısında Amerikalılar garip garip bakmışlardı zira dış politikada ölene kadar dostluk diye bir kavram asla olamazdı…

4- Türk BAKANLARDAN birisi 2000 öncesi; "AMERİKALILARDAN BİR ŞEY İSTERKEN, YAHU SİZİN SAVAŞ GEMİLERİNİZ İSTANBUL'U ZİYARET ETTİĞİNDE GENELEVİMİZİ BİLE BOYADIK, YIKADIK, PAKLADIK SİZİN KARAYA ÇIKACAK ASKERLERİNİZ İÇİN. DAHA NE YAPALIM?" diye konuya girdiğimizi anlatıyordu…

5- Türk BAKANLARDAN birisi Fabrika yapmaya karar verdiğinde KAPISINI AMERİKAN ELÇİSİNİN TEKMELEYİP "HOOOP YAPAMAZSIN" DİYE BAĞIRDIĞINI anlattı…